Behçet Cantürk


Behçet Cantürk, 1950 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinde dünyaya geldi[1][2]. Kürt asıllı bir Türk vatandaşı olan Cantürk’ün annesi Hatun Demirciyan, Lice’li bir Ermeni’ydi[1].

Erken Yaşam ve Suç Dünyasına Giriş

Cantürk, henüz 15 yaşındayken ilk cinayetini işledi. Mahkeme kayıtlarına göre bir arkadaşını kazara vurarak öldürdü ve bir yıl cezaevinde kaldı[8]. 1966’da afla serbest bırakıldıktan sonra eğitimine devam etti[8].

1969 seçimlerinde Lice’de yaşanan siyasi gerginlikler nedeniyle Cantürk ailesi ile Körtük ailesi arasında silahlı çatışma çıktı. Bu olayda Cantürk de dahil 47 kişi hakkında tutuklama kararı çıkarıldı, ancak teslim olmayıp dağa çıktılar[8].

Suç Faaliyetleri ve Yükselişi

1975’ten itibaren çeşitli kaçakçılık faaliyetlerine başladı[2]. Aynı yıl rüşvet vererek askerlikten muaf tutuldu[1]. 1977’de bölgede silah kaçakçılığına başladı ve 1978’de Devrimci Doğu Kültür Derneği’ne üye oldu[2].

1979’da Bulgaristan’dan getirdiği kaçak silahları PKK’ya sattığı iddia edildi[2]. 1981-1983 yılları arasında İstanbul Kapalıçarşı’daki bazı kuyumcularla birlikte altın ve elmas kaçakçılığı yaptı[1].

1983 itibariyle Diyarbakır’daki eroin piyasasını ve yurtdışına eroin satışını kontrol ediyordu[1]. Ayrıca müteahhit olarak devlet ihalelerine girdi[8].

Tuklanma ve Yargılanmalar

22 Haziran 1984’te Ankara’daki Askeri Mahkeme tarafından PKK ve Kürdistan Öncü İşçi Partisi üyeliği suçlamasıyla tutuklandı[1]. ASALA ve PKK’ya yardım ettiği iddiasıyla işkenceli sorgulamalara maruz kaldı, ancak her seferinde beraat etti[8][12].

Son Yılları ve Ölümü

1990’lı yıllarda uyuşturucu ticaretindeki faaliyetlerini sürdürdü. 1992 sonunda batmış olan MV Kısmetim 1 gemisiyle 3 ton uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edildi[1].

14 Ocak 1994’te polis kılığına girmiş kişiler tarafından şoförüyle birlikte kaçırıldı[4]. Ertesi gün, 15 Ocak 1994’te, Sakarya’nın Sapanca ilçesi yakınlarında işkence görmüş cesetleri bulundu[1][2][4]. Şakağına sıkılan tek kurşunla öldürülmüştü[12]. 44 yaşında hayatını kaybeden Cantürk, İstanbul Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi[8].

Etkileri ve Miras

Behçet Cantürk’ün ölümü, 1990’lı yıllardaki faili meçhul cinayetler ve derin devlet ilişkileri bağlamında sıkça tartışılan bir konu oldu. Susurluk Raporu’nda da adı geçen Cantürk’ün öldürülmesi, dönemin karanlık ilişkilerini gözler önüne serdi[10].

Hayatı ve faaliyetleri, Türkiye’deki organize suç ve devlet ilişkileri üzerine yazılan birçok kitaba konu oldu. Soner Yalçın’ın “Behçet Cantürk’ün Anıları” ve Ercan Gün’ün “Behçet Cantürk’ün MİT İtirafları: Babalar Bir Dönemi Anlatıyor” adlı kitapları bunlar arasındadır[10][12].

Behçet Cantürk, Türkiye’nin yakın tarihindeki karmaşık ve karanlık bir döneme ışık tutan, tartışmalı bir figür olarak hafızalarda yer aldı.

Kaynaklar

Logo

2025 © KurdsWiki – Bir Kurdish Studies Center Projesidir, Tüm hakları saklıdır.